Suriye ile Savas İhtimali Kalmadi, Ama..

Yurtiçindeki tepkilerden ziyade yurtdışını anlamaya çalışıyorum şu anda. Yurt içinde saflar ve kutuplar belli, çok fazla o sınırlar dışına çıkılmayacağı beklenebilir.

Esasında kayıtta tartışılan konu yeni ve sürpriz bir konu da değil. Yurt içiyle ilgili en net söyleyebileceğim şey, bugünden itibaren Suriye ile bir savaşa girme ihtimalimizin ortadan kalkmış olduğudur. Aslında Suriye mevzusunda güç dengelerini dikkate aldığımızda bu ihtimal hiç bir zaman yoktu (Güç dengesinden kasıt Rusya-Çin ikilisiyle ABD arasındaki denge) Ortadan kalkan ihtimal, bizim "bir delilik yapma" ihtimalimiz oldu.

Şimdi diplomaside çetin bir mücadele var ve maalesef karşısında olduğumuz güç, diplomasiyi en ince versiyonuyla çok iyi kullanıyor. Bundan aylar önce, Suriye helikopterini düşürdüğümüzde, Suriye (aslında Rusya) çok enteresan bir açıklama yapıp şunu demişti, aslında ne demek istediğini kendimce yorumlayarak yazmıştım: "ben ülkemdeki teröristlere keşif yapıyordum, sınırınıza kadar geldim, (yani imalı bir şekilde "teröristler sınırınızda, içinizdeydi" diyor) Kısaca, dünyaya teröristler Suriye'ye Türkiye'den giriyor, girmese bile Türkiye'ye rahatça kaçabiliyorlar mesajını veriyor. "

Bu mesajı bize değil dünyaya verdi ve bu elbette ki not edildi. Bugünkü konuşma kayıtlarında "muhaliflere 2000 tır gönderdik", "onlara mühimmat desteği vermeliyiz" gibi ifadelerle resmi ağızlardan söylenen sözler tüm dünyaya yazılı ve sesli aktarıldı. Yani Suriye'nin aylarca önce söylediği şey bir bakıma teyit edildi (maalesef)

Suriye bu gece, Birleşmiş Milletler'deki Daimi temsilcisi Beşar El Caferi'nin ağzından özetle şunları söylemiş: Son bir kaç gün içinde BM genel sekreteri, Güvenlik Konseyi başkanı ve üyelerine “Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde ve İsrail'in de ateşkes bölgesi ve civarında bulundukları ihlaller konusunda yedi resmi mektupla dikkat çektik, Türkiye ve İsrail'in söz konusu bölgelerde oldukça tehlikeli ihlallerde bulunduklarını ve teröristlere destek sağladıklarını” ve “Türkiye'nin de kendi topraklarından gelen ve Lazkiye kırsalı Keseb Bölgesine saldıran silahlı terör gruplarına askeri örtü ve destek sağladığını” öne sürmüş.

Beşar El Caferi, BM’nin New York’taki merkezinde düzenlediği basın toplantısında“Türkiye ve İsrail'in söz konusu bölgelerde oldukça tehlikeli ihlallerde bulunduklarını ve teröristlere destek sağladıklarını” iddia etti ve “Türkiye'nin de kendi topraklarından gelen ve Lazkiye kırsalı Keseb Bölgesine saldıran silahlı terör gruplarına askeri örtü ve destek sağladığını” eklemiş ve ilk kez Türk ordusunun açıkça teröristlere silahlı destek sağladığı” iddiasında da bulunarak, “Bu desteğin BM’de üye egemen ve bağımsız bir devlete karşı ciddi ve tehlikeli ve ihlal teşkil ettiğini, Türkiye, İsrail, Suudi Arabistan, Katar ve terör grupları arasında koordinasyon ve işbirliğinin kesin kanıtını oluşturduğunu” söyleyerek bitirmiş.

Bunu basına veya bir arkadaşına falan değil, BM Güvenlik konseyine bildirmiş, aynı gece ortaya çıkan kayıtlarda neredeyse bu iddialar tarafımızdan teyit edilir gibi konuşulmuş.

Şah demiş adam kısaca, mat'a gitmek üzere.

Yurtta Sulh Cihanda Sulh diye bir ilkemiz vardı bizim. Atamızdan yadigar. O ilkeden, reel politikte teröre destek veren ülke olarak damgalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir duruma geldik. Bu tehlike gerçeğe dönüşürse sebep olanların vebali büyük.

Böylesine hesaplı ve planlı diplomatik bir sarmala alınırken, biz de boş durmadık ve bir adım attık: Youtube'u kapattık. Kafayı da gömelim kuma, rahat uyuyalım.

Site Haritası için tıklayın