Dinler ve İnsan
Dünyadaki dinlerin talihsizliği, kişilerin bireysel yaşamlarına ışık olma, hepsinin özünde bulunan, insanı iyiye güzele, örnek bir yaşama sevk etme özelliklerinin bireysel yaşamda kalmayıp bir siyasal meta haline getirilmesi. Batıl dinler ya da semavi dinler.
Dinler kaça ayrılır ya da dinler tarihi nedir konularına girmeden özetlersek. Bu konular dinler tarihi kitaplarında detaylı incelenir
Semavi dinlerden İslam'ı anlatmaya gerek yok, güzellik ve hoşgörü dinidir özünde.
Hristiyanlık, bir yanağına tokat atana ikincisini çevir diyen, inancı uğruna çarmıha gerilen peygamberin getirdiği dindir.
Yahudilik, ilk kitaplı din, Kuran-kerim tarafından da kutsal kabul edilen bir din.
Durum böyleyken, Hristiyanlar din adına Haçlı Seferleri düzenlediler, din adına Ortaçağ'ı karanlık bir çağ haline getirdiler.
Yahudiler 21. yüzyılda din adına hala Gazze'yi kuşatıyor ve kadın çocuk demeden Filistinlileri öldürüyor.
Müslümanlık, adını kendi politik görüşlerinin bayrağı haline getiren devlet ve örgütler tarafından adeta hakarete uğruyor. El Kaide, Hizbullah, El Nusra gibi örgütler ve dini resmi ideolojileri haline getirip vahşet uygulayan devletler.
Kısaca, bireylerin yaşamlarını düzenleme konusunda bir rehber olan dinler, konu toplumsal yaşamı düzenlemeye gelince istismara oldukça açıklar ve her dinden her siyasi görüş bu istismarı tarih boyunca en sert şekile yaptı, yapıyor, yapacak.
Toplumsal yaşamı bu istismardan koruyabilmek, insan aklı ve deneyimleri, laiklik kavramını keşfetmiştir ve bu kavram hem dinler hem de bireylar açısından bir sigorta gibidir. Kıymetini her daim bilmek lazım.
0 yorum: