Mısır'da Ne Olmuştu?
Mısır darbesini ilk gününden itibaren burada izlemeye çalıştım. Bu konuda savunduğum belli şeyler var. Bunlardan en önemlisi, darbe, nerede kime karşı yapılırsa yapılsın, kötüdür.
Bu bağlamda, Mısır Müslüman kardeşler ya da ihvan hareketine karşı darbeye sıcak bakmam mümkün değil. Mısır katliamı diye gelen haberlerde duyuyoruz ki ölen insanlar var, bu drama da kayıtsız kalmak mümkün değil. İnsan olarak üzülüyoruz hepimiz.
Bu Mısır haberleri, olayın insani boyutu. Ben, vatandaş Ahmet Efendi, Ayşe Teyze vs üzülür, kınar. Ülkeler de kınar, yanlıştır, der. Gönül ister ki Mısır deyince sadece Mısır piramitleri yazalım, Mısır piramitleri hakkında bilgi verelim
Ancak, ülkelerin reel politikadaki öncelikleri kendi vatandaşlarıdır, kendi çıkarlarıdır. İlk günden beri söylüyorum, eğer Mısır'daki yatırımlarımıza, ülkeyle ticari ilişkilerimize kötü etkileri olacaksa, siyasi tepkiyi de bu çerçevede ayarlamak gerekir.
Söylediğim şey belki insani değil ama dış politikadaki ölçüt insani boyut değildir. Öyle olsa dünyada bugüne kadar, ülkemizdekiler de dahil olmak üzere, olmuş olan tüm darbelerde bir şekilde payı olan, Irak'ta, Afganistan'da neredeyse öldürmediği adam kalmamış ABD'yi kınanamız ve tepki vermemiz gerekir en başta.
Afganistan'da, Irak'ta "demokrasi getirme" yöntemleri dikkate alındığında, ABD'nin tavrına şaşıranlara ben de şaşırıyorum.
Ayrıca, "bakın, ABD demokrasi havarisiydi şimdi böyle yapıyor" diyenlere de şaşırıyorum. ABD'nin ya da Avrupa'nın demokrasilerini tartışmak zor, kendi içlerinde demokratiktirler, ama kendi içlerinde, sadece kendilerine.
Yani demokrasi onlara ABD'de, ya da Almanya'da kendi vatandaşlarına gereklidir. Kendi gelişimleri ve refahları için. Mısır'a, Irak'a veya başka bir ülkeye demokrasi getirmek gibi bir zorunlulukları yoktur reel politika bağlamında. Aslında doğru olan da budur.
Bence biz de
Türkiye'de siyasal olarak Mısır'a veya başka bir ülkeye dertlenmek yerine, kendi içimizi daha iyi nasıl daha düzgün hale getirebiliriz diye düşünmeliyiz. Ki ülkemiz karmaşık bugünlerde.
Ancak, ülkelerin reel politikadaki öncelikleri kendi vatandaşlarıdır, kendi çıkarlarıdır. İlk günden beri söylüyorum, eğer Mısır'daki yatırımlarımıza, ülkeyle ticari ilişkilerimize kötü etkileri olacaksa, siyasi tepkiyi de bu çerçevede ayarlamak gerekir.
Söylediğim şey belki insani değil ama dış politikadaki ölçüt insani boyut değildir. Öyle olsa dünyada bugüne kadar, ülkemizdekiler de dahil olmak üzere, olmuş olan tüm darbelerde bir şekilde payı olan, Irak'ta, Afganistan'da neredeyse öldürmediği adam kalmamış ABD'yi kınanamız ve tepki vermemiz gerekir en başta.
Afganistan'da, Irak'ta "demokrasi getirme" yöntemleri dikkate alındığında, ABD'nin tavrına şaşıranlara ben de şaşırıyorum.
Ayrıca, "bakın, ABD demokrasi havarisiydi şimdi böyle yapıyor" diyenlere de şaşırıyorum. ABD'nin ya da Avrupa'nın demokrasilerini tartışmak zor, kendi içlerinde demokratiktirler, ama kendi içlerinde, sadece kendilerine.
Yani demokrasi onlara ABD'de, ya da Almanya'da kendi vatandaşlarına gereklidir. Kendi gelişimleri ve refahları için. Mısır'a, Irak'a veya başka bir ülkeye demokrasi getirmek gibi bir zorunlulukları yoktur reel politika bağlamında. Aslında doğru olan da budur.
Bence biz de
0 yorum: