***BORSA, ENDEKS, HİSSE, FOREX TEKNİK ANALİZLERİ***ETKİN SOSYAL MEDYA KULLANIM BİLGİLERİ***ÜCRETSİZ ONLINE SEO DERSLERİ***GÜNCEL YAŞAM İÇ VE DIŞ SİYASET DEĞERLENDİRMELERİ***

Ne Şikesi Memleket Elden Gidiyor






Aziz Yıldırım'ın mahkemede savunma yaparken kullandığı bir cümleydi yukarıdaki. Pek kimse anlam verememişti, konuyu saptırmaya çalıştığını iddia edenler olmuştu. Oturup anlamaya çalışan az sayıda insan vardı.


Fenerbahçe taraftarıyım. Ancak şike mevzusuna bakış açım, bir taraftar bakışı değil. 3 Temmuz 2011 günü, başkan içeri alındığında, "şike yaptıysa alsınlar" demiştim.

Şike mahkeme süreci başladı. Mahkemeden çok Yunan tradegyaları gibiydi. Emenike'ye para saydırma görüntüleri, yok tarla ekti, şunu kast etti demeler. İddianamenin tümünü okudum. Kolay değildi, hani benim bu blogdaki yazılarıma uzun derler bazen, onlar uzun yazı görmemiş:)

Kitap okumayı severim. Ama, misal, Dan Brown'un Da Vinci Şifresi ve takip eden kitaplarında olduğu gibi, kurgu yapmak için kendini fazlaca zorlayan yazarların kitaplarını asla bitiremem, sıkılırım. Bu iddianame Dan Brown'u bile arattı bana. Fazlasıyla kurgusal ve zorlamaydı.

Dava süreci ilerledi, suçlamalar iddialar, avukatlar talep dahi etmeden azalmaya, azalmaya azalmaya başladı. Az daha zorlasalar, pardon başkan yanlış yaptık deyip bırakacaklar. En sonunda bir yerlerden bağladılar konuyu. 

Velhasıl kelam, dava süreci devam ederken Mehmet Ali Aydınlar'ı TFF Başkanı yaptılar. Bu şahıs, ortada ne mahkeme kararı ne başka bir şey varken Avrupa Kupalarından men etti. Efendim gider de şike onaylanırsa ağır ceza yermişiz. Ya onaylanmazsa? Bir yerden garantiniz mi var. UEFA'ya, bunlar şike yapmıştır diye raporlama yapan o dönemki TFF başkan yetkilisinin sonradan GS yönetim kurulu üyesi olduğuna değinmiyorum bile.

Fenerbahçe Spor Klubü halka açık bir ortaklıktır. Net bir ceza olmadan bırakalım sportif boyutunu, iktisadi anlamda böyle bir engelleme yapamazsınız demedi, sadece klüp değil yatırımcılar da zarar görür demedi, hiç kimse. Camiamız hariç. 

Ertesi sene Uefa'ya gitti Fenerbahçe, yarı final oynadı. Ne oldu? men edildik mi Avrupa'dan. E o zaman o kayıp yılın bedelini kim ödeyecek klube ve yatırımcılara? Hiç kimse sormadı. Camiamız hariç.

Mehmet Ali Aydınlar'ı sonraki zamanda Fenerbahçe Başkan Adayı olarak gördük. Kimin desteklediği bir adaydı. Bkz: Son Genel Kurul Öncesi ses kayıtları.

Benim her ortamda net savunduğum görüş şuydu. Bu şike suçu işlendiyse, sportif anlamda cezası bellidir. Bir alt lig. Anında düşürsünler bizi. Hep bunu savundum. Camia da bunu savundu. Düşürmediler. E neden, şike suçu varsa düşür, yoksa, yok de, hem var de hem ligde tut, bu ne?

Bu paragrafı dileyen okumayabilir, yine belki bir komplo teorisi kendimce. Ancak, veriler, net. Galatasaray Futbol Kulübü, Fenerbahçe'nin şampiyon olduğu sene ligden düşmeme mücadelesi verdi. Stadı henüz bitmemişti, borçları dağ gibiydi. Borsadaki hissesinin adı GSRAY  değil ABCD hissesi olsa, gözaltı pazarındaydı. Hepimiz az çok anlıyoruz borsadan. Yanlış mı? Fenerbahçe'de üç temmuz süreci başladıktan sonra, Gsray borsada akla zarar bir operasyon yaptı, binlerce Ky'nin ocağını söndürdü. SPK, izledi. O süreçte stadları açıldı, Başbakan stada geldi. Stadda yuhalandı. Açın Youtube'u izleyin, Adnan Polat'ın o andaki yüz ifadesini. Adnan Polat bir sonraki seçimde başkanlıktan oldu. Oldu olmasına da daha sonra mahkemede o seçim ile ilgili bir karar çıktı, usülüne ilişkin. Sonra ne oldu bilmiyorum. Aysal hala başkan olduğuna göre bir şey olmamış:) Gsray, dikensiz gül bahçesinde yaptığı ky vurgunuyla çilek falan toplamaya başladı, yuhalayan Gsray seyircisi artık yuhalamıyordu. Stad da neredeyse devletin hediyesi oldu. Tesadüf müydü? Gezi olaylarında bir İstanbul United ruhu oluşmuştu. Bu birliktelikten ayrılan tek bir grup oldu, Ultraslan. Tesadüf müydü. Bence değildi. Ama hep bence bunlar, klübümü bağlamaz.

Burada bir yazımda Türkiye'de üç büyük örgüt var demiştim. AKP, cemaat, Fenerbahçe. İlk ikisi 3.'yü ele geçirmek istediler demiştim, çünkü sadece orası vardı el atamadıkları. (Başbakan ile Fikret Orman'ın Çarşı konuşmasını tapelerden duyunca bu netleşti. Çarşı candır, ayrı tutarım:) ) Az çok bu konuları bilen biri, klişe deyimle futbolun asla futbol olmadığını bilir. Dolayısıyla ülke böylesine bir süreçteyken, Fenerbahçe konusunda dağıtılan kartlarda joker, vale vs belliyken. Camiamızın 3 yıldır bas bas bağırdığı isimler kendi aralarındaki kaset savaşlarında bizim iddialarımızı kanıtlandırmışken, yerleştirin Mehmet Ali Aydınlar'ı, Erdoğan'ı Fetullah Gülen'i kim joker kim vale kim papaz, istediğinizi seçin. Kağıtların As'ı bellidir; tek bir geri adım atmayan Aziz Yıldırım. İster hoşunuza gider, ister gitmez:)

Futbol temiz mi peki? değil elbet. 

Ama bir temizlik taraması yapacaksak, x bir tarihi başlangıç baz alıp tüm klüpleri tarayalım, adalet anlayışı bunu gerektirir.






0 yorum:

Google
Bumerang - Yazarkafe

Blog Arşivi

91, "Dokuz", rakamla.

91, "Dokuz", rakamla.